Keşfet

1972nin güneybatı Amerikasında geçen Duster, cesur bir kaçış sürücüsü olan Jim Ellisin (Josh Holloway) hikâyesini anlatıyor. Jim, güçlü bir suç örgütü için çalışırken, FBIın ilk siyah kadın ajanı Nina Hayes (Rachel Hilson) tarafından örgütü çökertmek amacıyla muhbir olmaya ikna edilir. İkili, suç dünyasının tehlikeleri ve 1970lerin toplumsal dinamikleri arasında karmaşık bir ilişki geliştirir. Dizi, dönemin estetiğini yansıtan aksiyon dolu sahneleri ve derin karakter analizleriyle dikkat çekiyor.

Dear Hongrang, Joseon Hanedanlığı döneminde geçen bir gizem ve melodram dizisidir. Zengin bir tüccar ailesinin oğlu olan Hong-rang (Lee Jae-wook), sekiz yaşında kaybolur ve ailesi tarafından yıllarca aranır. On iki yıl sonra, hafızasını kaybetmiş bir genç adam olarak geri döner. Üvey kız kardeşi Jae-yi (Jo Bo-ah), onun gerçek Hong-rang olduğuna inanmak isterken, içten içe şüpheler taşır. Dizi, aile sırları, kimlik arayışı ve yasak aşk temalarını işlerken, izleyiciyi tarihi Korenin derinliklerine götürüyor.

Başarılı bir medya patronu olan Federico Seligman (José Coronado), geçirdiği ciddi bir hastalığın ardından iki yıl boyunca aile şirketinden uzak kalmıştır. Ancak geri döndüğünde dört çocuğunun - Yolanda (Belén Cuesta), Andrés (Diego Martín), Guadalupe (Natalia Huarte) ve Laranın (María Morera) - aile imparatorluğunu kendisinin hiç onaylamadığı bir yöne doğru götürdüğünü keşfeder. Hayatının eserini korumaya kararlı olan Federico, çocuklarının bu mirası yok etmesini önlemek için elinden gelen her şeyi yapar. Ancak Seligmanlar, yalnızca şirketi değil, aynı zamanda ilişkilerini de sınayan sırlarla, hırslarla ve iç çatışmalarla dolu bir aile dramıdır.

Başarılı bir değişim yöneticisi olan Toni (Malaya Stern Takeda), birbiri ardına gelen zorluklarla karşı karşıyadır: Dubaide yaptığı utanç verici bir sunum ve kadın meme uçlarıyla ilgili uygunsuz bir yorumun ardından işini kaybeder. Berlinde ise her şey daha da kötüdür: Eski sevgilisi çocuk sahibi olmuştur, en yakın arkadaşı göç etmeyi planlamaktadır ve ailesi eski çocukluk yatak odalarını saunaya dönüştürmüştür. Yılbaşı gecesi bundan daha felaketli olamazdı – ta ki gizemli çeyrek tanrıça Ariadne aniden ortaya çıkana kadar. Ariadne, Toniye hayatının alternatif versiyonlarına geçiş yapmasını sağlayacak sihirli bir eşarp verir. Toni şüpheci olsa da, bu fikre katılıyor; sonuçta kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış oluyor. Çektiği her bir iplikle çılgın bir yolculuk başlıyor: Bazen hiçbir deneyimi olmamasına rağmen Balide bir sörf okulu işletiyor, bazen de Bangkokta ünlü bir K-Pop yıldızı oluyor. Başka bir dünyada, mükemmel fön çeken bir avukat, ardından yanında bir pislikle uyuşturucu satıcısı - ve hatta kendi bebek partisinde hamile! Ancak atkı giderek kısaldıkça Toni, mükemmel bir hayatın var olup olmadığını merak etmeye başlar; yoksa gerçekten mutlu olmak için bambaşka bir şey mi aradığını merak eder.